9 Aralık 2025 / 00:32
spot_imgspot_img

Haftanın Yazıları

spot_img

Son Yazılar

Bozcaada

Bozcaada’da Zamanın Yavaşladığı Bir Sabah

Bozcaada’ya giden her yol, biraz da kendine çıkıyor.
Gökçeada’dan farklı olarak, burada deniz daha sakin, rüzgar daha düşünceli, sokaklar ise nostaljiyle bezeli. İstanbul’dan iki aktarmayla gelmiş olsanız da, ayak bastığınız an ilk fark ettiğiniz şey şu olur: Zaman burada biraz yavaş akıyor. Ve iyi ki öyle.

Sabah: Beyaz Perdeler, Mavi Kapılar

Güne adanın klasik bir taş evinde uyanmak, başka hiçbir tatille kıyaslanmayacak bir lüks.
Camdan içeri sızan ışık, perdeleri değil, sizi uyandırır. Kahvaltıya inmeden önce dar sokaklarda kısa bir yürüyüşe çıkarsınız. Beyaz duvarlara yaslanmış begonvillerin rengine şaşırmazsınız artık — Bozcaada sizi doğallığıyla çoktan kabullenmiştir.

Yolunuzu adanın en iyi kahvesine düşürmek istersiniz. Küçük bir meydanda, üç masalı bir kahveci: Zeytinyağlı kurabiye, kavanozda adaçayı ve yan masada kitap okuyan biri. Kimse kimseyle konuşmaz ama herkes birbirini fark eder. Estetik bir sessizliktir bu.

uaranteed position of power in society—the downsides are less visible but no less real. The weight of expectation is monumental.

Öğle: Şarap Bağlarında Zaman Durdurmak

Bozcaada’yı anlamanın en iyi yolu bir şarap bağına oturmaktır.
Çünkü burada rüzgar üzümle konuşur. Çanakkale’nin sertliğini taşısa da, ada toprağı bir şekilde zarif kalır.
Çamlıbağ veya Corvus… Hangisine giderseniz gidin, bir kadeh beyaz şarap eşliğinde öğleden sonrayı izlemeyi seçin. Gölge uzar, rüzgar hafifler, zaman bir anlığına durur. İşte tam o anda, şehirde unuttuğunuz şeyleri hatırlarsınız: İçinizdeki sessizliği, bir şey yapmadan da güzel olan anları…

Akşamüstü: Ayazma Sahili ve Ten Renkli Sessizlik

Adada denize girmek için bir yarış yoktur. Ayazma, Sulubahçe veya gizli bir koy… Her yer sanki sizi çoktan tanıyormuş gibi davranır. Deniz, boğazdan farklıdır burada: Daha saydam, daha net ve daha soğuk.
Yüzdükten sonra ılık bir rüzgarda kurursunuz üzerinizi. Havluya sarılmak değil, havlunun sizi sarmasına izin vermektir mesele.

Gece: Rakı, Meze ve Hikâyeler

Bozcaada’da akşam yemekleri bir yemek değil, bir ritüeldir.
En iyi masa, manzaralı değil; samimi olandır. Küçük meyhanelerde üç kuşaktır hazırlanan ahtapot yahni, mercan buğulama ve tarla domatesinden yapılmış ezmeler… Her şey yerel, her şey gerçek.

Yan masadaki biri “Geçen yaz burada evlendik,” der. Diğeri “İstanbul’a dönmedik, yazlığa yerleştik.” Bu masalar anlatır, dinler, güler. Sohbetle açılan rakılar, gece ilerledikçe denizin uğultusuna karışır.

Son Söz: Dönüşü Olmayan Yolculuklar

Bozcaada’dan dönmek zordur. Çünkü bu sadece bir seyahatin değil, kendinle geçirilen bir zamanın sonudur. Şehre döndüğünüzde, çalan telefonlara, gelen maillere rağmen, zihninizde o sessizlik hâlâ vardır.
Ve belki de bu yüzden, Bozcaada’ya bir kez giden, hep döner.

Magperestler İçin Mini Ada Rehberi:

  • Kahve: Madam’ın Kahvesi – eski Rum evi içinde modern dokunuş
  • Bağ Evi: Çamlıbağ Şarapları – öğleden sonra için ideal
  • Meyhane: Vahit’in Yeri – “az ama öz” mezeleriyle
  • Alışveriş: Ada dokuması örtüler, lavantalı sabunlar ve yerel şaraplar
  • Konaklama: Bozcaada Mavi Otel – beyaz, sessiz ve denizle uyanan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar